Mahkemece Tefrik Edilen Tazminat İstemleri Yönünden Dava Tarihinden Sonra Arabuluculuğa Başvurulmuş Olması Halinde Davanın Usulden Reddi Gerekir

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
ONALTINCI HUKUK DAİRESİ

Esas : 2020/107

Karar : 2020/26

Tarih : 16.01.2020

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin adına TPE nezdinde tescilli .... ibareli ve esas unsurlu markalarının aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan ... ibaresinin müvekkilinin herhangi bir izin ve icazeti olmaksızın davalı yanlar tarafından kullanılarak oluşan haksız tecavüzün giderilmesini, müvekkilinin ad^na TPE nezdinde tescilli ... İbareli ve esas unsurlu markalarının aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan ... ibaresini ticari faaliyetlerinde ve her türlü tanıtım vasrtalannda kullanan davalıların işbu haksız ve hukuka aykın eylemleri nedeniyle müvekkilinin telafisi zor zarara uğradığından fazlaya ilişkin hakiarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.0000 TL maddi, 10.000 TL manevi olmak üzere toplam 20.000 TL tazminata hükmedilmesini, Müvekkilinin adına TPE nezdinde tescilli ... ibareli ve esas unsurlu markalarının aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan ... ibareli markanın davalı yana ait http://.......html web sitesinin, httos://www.....com/ ...-&....tr ve https://www.....com/ ....../ ve diğer sosyal medya adreslerinin engellenmesini, müvekkilinin adına TPE nezdinde tescilli ... ibareli ve esas unsurlu markalarının aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan ... ibaresini haksız ve hukuka aykırı kullanımına dair davalı yana ait ürün, katalog, broşür vb. ve bu emtialara adreslerinde el konulmasını, davaya konu 19.04.2018 tarih ve ...1 no ile haksız ve hukuka aykırı surette tescil edilen .... ibareli markanın 3.kişilere devrinin önlenmesi adına tedbir talebinin mahkemenin kararının kesinleşinceye kadar devam etmesini, ... İbareli markanın SMK'nın 4. 6. 7, 9. 18 ve 25 maddeleri ile kötü niyet nedeniyle hükümsüzlüğünü, sicilden terkini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava şartı arabuluculuk son tutanağı incelendiğinde, davalı ile arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 09/08/2019 olduğu, anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanak tarihinin 05/09/2019 olduğu, davanın 01/07/2019 tarihinde açıldığı, bu hali ile yasanın aradığı şekilde dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve son tutanağın dava açılmadan önce alınmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, HMK 114/2 ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusu davalının haksuz ve hukuka aykırı şekilde müvekkil şirket adına tescilli markaları kullanmasını ve marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi olduğu, davalı yanın eylemlerinin marka hakkına tecavüze ve haksız rekabete sebep olduğuna karar verilmesi halinde ikinci aşamada tazminat taleplerimiz yönünden mahkemece değerlendirme yapılması gerektiği beyanla tazminat davasının arabuluculuk şartı olmadığından bahisle red edilmesi usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Somut davada; markaya müdahale, haksız rekabet ve markanın hükümsüzlüğü, maddi manevi tazminat istemleri ile dava açılmış olup mahkemece maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dosya tefrik edilerek davacı vekiline arabuluculuk anlaşmazlık tutanağını sunması için süre verilmiştir.Davacı vekili, dava tarihinden sonra arabuluculuğa başvurmuş ve 05.09.2019 Tarihli anlaşmazlık tutanağını sunmuştur.Uyuşmazlık; arabuluculuk, dava şartının uygulanıp uygulanamayacağı ve arabuluculuğun tamamlanabilir dava şartı olup olmadığına ilişkindir.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun'un 5/A. maddesinde "dava şartı olarak arabuluculuk" başlığı ile; "Bu Kanun'un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" şeklinde düzenleme yapılmıştır.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; "(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir."Markaya müdahalenin meni, haksız rekabet, markanın hükümsüzlüğü iddiası ile birlikte açılan maddi manevi davaları niteliği itibarı ile ayrı değerlendirilebileceği gibi mahkemece tefrik edilen tazminat istemleri yönünden dava tarihinden sonra arabuluculuğa başvurulmuş olması nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 16/01/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

https://www.cankayaarabuluculuk.com/bilgi-bankasi/kararlar/mahkemece-tefrik-edilen-tazminat-istemleri-yonunden-dava-tarihinden-sonra-arabuluculuga-basvurulmus-olmasi-halinde-davanin-usulden-reddi-gerekir

DİĞER YAZILAR

  • Arabulucunun arabuluculuk toplantısına yaptığı daveti usulüne uygun yerine getirmemiş olması usulden ret sebebi olamaz
    • 02.12.2022
    • Yargıtay 9.Hukuk Dairesi

    Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması halinde dahi arabuluculuk dava şartı gerçekleşmiş sayılır.

    Devamını oku
  • Kambiyo Senedine Dayalı Açılan Menfi Tespit Davalarında Arabuluculuk Dava Şartı Değildir
    • 24.05.2022
    • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi

    Dava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Ancak menfi tespit davaları sonunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilememektedir. Bu sebeple ticari davalarda arabuluculuğa başvurma şartı, menfi tespit davalarını kapsamamaktadır.

    Devamını oku
  • Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinden Kaynaklı Alacak Arabuluculuk Son Tutanağı ile Temerrüde Sebep Olur
    • 18.05.2022
    • Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi

    Somut olayda, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinden kaynaklı işçi alacağının mevcut olması sebebiyle iş mahkemeleri açısından dava şartı arabuluculuğa başvurulmuştur.Arabuluculuk ile bir anlaşmaya varılamamış ve uyuşmazlık mahkemeye taşınmıştır.Mahkeme, son tutanak ile işverenin temerrüde düştüğünü kabul ederek borcun ve faizin hesaplanmasını sağlamaktadır.

    Devamını oku
  • Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A maddesi ile Getirilen Dava Şartı Arabuluculuk Düzenlemeden Sonraki Uyuşmazlıklar İçin Uygulanır
    • 09.05.2022
    • Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi

    Somut olayda, tüketici kredisi kullanan alacaklının kartel faizlere karşı açtığı tazminat davasının dava şartı arabuluculuğa tabii olup olmadığu uyuşmazlık konusu olmuştur ancak bu husus ticari bir alacak değildir. Tüketici mahkemesi için arabuluculuk şartının getirilmesinden önce açılan bir dava olduğundan dava şartı arabuluculuğa başvuru zorunlu değildir.

    Devamını oku
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam