- Tarih: 25/02/2020
İtirazın İptali Davasında Arabuluculuğa Başvuru Zorunludur
Esas : 2020/389
Karar : 2020/304
Tarih : 25.02.2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiş, mahkemece dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde daha önce Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen karar sonrası dava açıldığını, 1 yıllık hak düşürücü süre bulunduğunu, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin uygulanmasının hak kaybına sebep olacağından geçmişe etkili olmaması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Somut olayda, davacı tarafça dava 29/01/2019 tarihinde açılmış, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulma zorunluluğuna ilişkin düzenleme ise, bu tarihten önce 01/01/2019 tarihinden itibaren uygulanması öngörülmüştür. Söz konusu düzenleme dava açılmadan önce mevcut olduğundan, davada bu hususun gözetilmesi ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur. Davacı tarafça arabulucuya başvurulduğuna dair arabuluculuk son tutanağı dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda mahkemece davanın, arabulucuya başvurulmamış olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden;1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/01/2019 tarih ve 2019/62 Esas, 2019/119 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/02/2020
DİĞER YAZILAR
-
Arabulucunun arabuluculuk toplantısına yaptığı daveti usulüne uygun yerine getirmemiş olması usulden ret sebebi olamaz
- 02.12.2022
Devamını okuArabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması halinde dahi arabuluculuk dava şartı gerçekleşmiş sayılır.
-
Kambiyo Senedine Dayalı Açılan Menfi Tespit Davalarında Arabuluculuk Dava Şartı Değildir
- 24.05.2022
Devamını okuDava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Ancak menfi tespit davaları sonunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilememektedir. Bu sebeple ticari davalarda arabuluculuğa başvurma şartı, menfi tespit davalarını kapsamamaktadır.
-
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinden Kaynaklı Alacak Arabuluculuk Son Tutanağı ile Temerrüde Sebep Olur
- 18.05.2022
Devamını okuSomut olayda, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinden kaynaklı işçi alacağının mevcut olması sebebiyle iş mahkemeleri açısından dava şartı arabuluculuğa başvurulmuştur.Arabuluculuk ile bir anlaşmaya varılamamış ve uyuşmazlık mahkemeye taşınmıştır.Mahkeme, son tutanak ile işverenin temerrüde düştüğünü kabul ederek borcun ve faizin hesaplanmasını sağlamaktadır.
-
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A maddesi ile Getirilen Dava Şartı Arabuluculuk Düzenlemeden Sonraki Uyuşmazlıklar İçin Uygulanır
- 09.05.2022
Devamını okuSomut olayda, tüketici kredisi kullanan alacaklının kartel faizlere karşı açtığı tazminat davasının dava şartı arabuluculuğa tabii olup olmadığu uyuşmazlık konusu olmuştur ancak bu husus ticari bir alacak değildir. Tüketici mahkemesi için arabuluculuk şartının getirilmesinden önce açılan bir dava olduğundan dava şartı arabuluculuğa başvuru zorunlu değildir.