- Tarih: 05/03/2020
Çek İstirdatı Talebi Arabuluculuk Dava Şartına Tabi Değildir
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI : 2019/855 Esas- 2019/1108
DAVA: Çek İstirdatı
Davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkili uhdesindeyken çalınan çekler ve senetler hakkında zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, bu dava dosyasına davalı tarafça iki adet çekin kendilerinde olduğuna ve ayrı ayrı icra takiplerine konu edildiğine dair dilekçe sunulduğunu, davalının kambiyo senetlerini devralırken göstermekle yükümlü olduğu özen sebebiyle müvekkili ile müvekkilinden sonraki cirantaların arasındaki ticari ilişkiyi kanıtlamak zorunda olduğunu, ayrıca çeki iktisabında istihbarat çalışması yapmamış olması halinde davalının ağır kusurlu sayılması gerektiğini ileri sürerek çeklerin istirdatına, bunun mümkün olmaması halinde çek bedellerinin davalı tarafından tahsili halinde çek bedellerinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava çek istirdatı davası olup davacı yan çekin iadesini, olmadığı taktirde bedelini talep etmiş olup sonuç itibari ile talep para alacağına dayanmakta olduğu, ancak iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava terditli dava niteliğinde olup çekin istirdatı taleplerinin kabul edilmemesi durumunda çek bedellerinin davalı tarafından tahsil edilmesi halinde davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiğini, terditli taleplerde öncelikle asli talep incelenmeli ve bu talep reddedildiği takdirde feri talebe geçilmesi gerektiğini, dava konusu asli talepleri çeklerin istirdatı olduğundan bu talep esastan reddedilmedikçe feri talebin koşulları incelenemeyeceğinden ve çekin istirdatı talepleri dava şartı niteliğinde olmadığından verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK 792.m. uyarınca çek istirdatı, çekin tahsili halinde bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ....” hükmü uyarınca konusu bir miktar para alacağı olan talepler hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır. Somut olayda ise uyuşmazlık TTK 792.m. uyarınca çek istirdatı istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağı değildir. Dava devam ederken çekin bedelinin davalı tarafça tahsil edilmesi halinde davanın çek bedelinin istirdatına dönüşmesinde de durum değişmeyecektir. Zira çek bedelinin istirdatı istemi, çek istirdatı isteminin kabul edilmesine bağlıdır ve terditli bir talep olarak ileri sürülmektedir. O halde ilk derece mahkemesince davacının asıl talebi olan çek istirdatı talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK'nin 353/(1).a-4-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/12/2019 2019/855 Esas 2019/1108 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; "Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye İADESİNE" İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 54,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK'nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 05/03/2020
DİĞER YAZILAR
-
Arabulucunun arabuluculuk toplantısına yaptığı daveti usulüne uygun yerine getirmemiş olması usulden ret sebebi olamaz
- 02.12.2022
Devamını okuArabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması halinde dahi arabuluculuk dava şartı gerçekleşmiş sayılır.
-
Kambiyo Senedine Dayalı Açılan Menfi Tespit Davalarında Arabuluculuk Dava Şartı Değildir
- 24.05.2022
Devamını okuDava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Ancak menfi tespit davaları sonunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilememektedir. Bu sebeple ticari davalarda arabuluculuğa başvurma şartı, menfi tespit davalarını kapsamamaktadır.
-
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinden Kaynaklı Alacak Arabuluculuk Son Tutanağı ile Temerrüde Sebep Olur
- 18.05.2022
Devamını okuSomut olayda, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinden kaynaklı işçi alacağının mevcut olması sebebiyle iş mahkemeleri açısından dava şartı arabuluculuğa başvurulmuştur.Arabuluculuk ile bir anlaşmaya varılamamış ve uyuşmazlık mahkemeye taşınmıştır.Mahkeme, son tutanak ile işverenin temerrüde düştüğünü kabul ederek borcun ve faizin hesaplanmasını sağlamaktadır.
-
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A maddesi ile Getirilen Dava Şartı Arabuluculuk Düzenlemeden Sonraki Uyuşmazlıklar İçin Uygulanır
- 09.05.2022
Devamını okuSomut olayda, tüketici kredisi kullanan alacaklının kartel faizlere karşı açtığı tazminat davasının dava şartı arabuluculuğa tabii olup olmadığu uyuşmazlık konusu olmuştur ancak bu husus ticari bir alacak değildir. Tüketici mahkemesi için arabuluculuk şartının getirilmesinden önce açılan bir dava olduğundan dava şartı arabuluculuğa başvuru zorunlu değildir.