- 29.05.2020
Covid 19 (Koronavirüs) Salgın Hastalığı, bulaştığı kişilerin bağışıklık sistemi zayıfsa sağlığını bozuyor. Etkili çözüm olarak aşısının laboratuvarda geliştirilmesi bekleniyor.
Ancak salgının hasar verdiği şey sadece sağlık değil. Sosyal, psikolojik, ekonomik ve hukuki olarak verdiği hasarlar da çok fazla. Bu hasarlar için laboratuvarda üretilmeyen aşılara yani çözüm yöntemlerine ihtiyaç var.
Söz konusu hukuki hasarlar olduğunda ise özellikle sözleşme yükümlülükleri bakımından en etkili olabilecek aşı “Arabuluculuk”. Neden mi? Örneklerle, gerekçeleriyle açıklayalım.
Sorumlu Covid-19 Olsa Da Maalesef Zararı Karşılayacak “Koronavirüs Fonu” Yok
Örneğin bir işyeri kira sözleşmesi düşünelim. Bir tarafta, tek geliri kiradan ibaret olan mülk sahibi yani kiraya veren olsun. Diğer tarafta ise işyeri kısmen veya tamamen kapanan, kirayı ödeyemediği gibi faturaları, personel giderlerini dahi karşılamakta zorlanan kiracı.
İşyeri sahibi kiracı iflas bayrağını çekerse kiraya veren alacağına kavuşabilir mi? Öte yandan, kira tamamen kesilirse mülk sahibi nasıl geçinecek?
Kiracının kirayı ödemekte zorlanmasının, hatta bir dönem, kısmen de olsa ödeyemeyecek duruma düşmesinin sorumlusu, kiracı da değil kiraya veren de. Müsebbip belli: Covid-19.
Keşke Covid-19, husumet yöneltilebilecek serveti bitmez bir para babası olsaydı da taraflar ondan tazminat isteseydi. Veya “Koronavirüs Fonu” olsaydı da mağdur olan her iki tarafın zararı buradan karşılansaydı. Ama maalesef bunlar yok.
Covid-19 (Koronavirüs) Salgını: Hiçbirimizin Faili Olmadığı Ama Hepimizin Mağduru Olduğu Bir Süreç
Öyleyse birçok açıdan bakıldığında şöyle bir tanım yapmak yanlış olmaz:
Covid-19 (Koronavirüs) Salgını: Hiçbirimizin Faili Olmadığı Ama Hepimizin Mağduru Olduğu Bir Süreç
Hukuki yollara başvururken bu tanımı dikkate alarak hareket etmekte fayda var. Bu durumda mağduriyetler, karşılıklı fedakarlıkla, el uzatmayla, el sıkışmayla giderilebilir.
Zira her iki tarafın da mağdur olduğu bir konuda, meseleyi uzun, yorucu ve masraflı bir yargı sürecine taşımak, çözümden ziyade mağduriyetleri artırmaktan başka işe yaramayabilir. Yıllar sürecek yargılama sonunda çıkacak karar tarafları memnun etmeyebilir.
Diyelim ki bir alacak davasında, tam da alacaklının istediği gibi bir karar çıktı. Bu defa da artık her şey için çok geç olabilir. Çünkü karşı taraf iflas etmiş olabilir ve yapılan dava masrafları bile geri alınamayabilir. Ya da borçlu açısından bakıldığında, dava sonucunda gelebilecek yüklü bir ödeme mecburiyeti finansal planları alt üst edebilir. Karşı davalar, yeni çıkan durumlar olduğu iddiasıyla yeni açılabilecek dava ve icra takipleri de akla ilk gelen başka riskler.
Arabuluculuk Aşısının İçeriği
İşte bu gibi riskleri bertaraf etmek için, salgın nedeniyle oluşan hukuki uyuşmazlıklar arabuluculuk yöntemiyle çözülerek bu kurumun pek çok avantajından yararlanılabilir. En başta, arabuluculuk ile anlaşılması halinde, anlaşılan hususlar hakkında dava açılamıyor ve taraflar ile birlikte arabulucunun imzaladığı “anlaşma belgesi” ilam niteliğinde belge sayılabiliyor. Böylece, anlaşma belgesindeki yükümlülükler yerine getirilmezse, icra işlemleri "ilam gibi" yani mahkeme kararı gibi yapılabiliyor.
Öte yandan, arabuluculukta anlaşma şartları son derece esnek olabiliyor. Örneğin para yerine başka yükümlülükler belirlenebildiği gibi vade ve taksit öngörülebiliyor.
Üstelik Kanundan kaynaklanan “gizlilik ilkesi” gereğince arabuluculuk görüşmeleri ve görüşmelerde sunulan bilgiler, belgeler gizli tutuluyor.
Arabuluculuk anlaşmasının bir diğer, belki de en büyük, avantajı ise ekonomik olması. İlam gibi olabilme niteliğiyle çok sağlam bir hukuki güvence sağlayan arabuluculuk anlaşma belgesi için ödenmesi gereken herhangi bir harç veya değerli kağıt bedeli yok. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir “resmi işlemde kullanmak isterlerse” damga vergisi de maktu olarak alınıyor. Söz konusu damga vergisi miktarı; içinde bulunduğumuz 2020 yılı için yalnızca 89.20 TL. Bu miktar, arabuluculuk anlaşmasında yazılı olan miktar bin TL de olsa, 1 milyon TL de olsa, 100 milyon TL de olsa değişmiyor[1].
Risk Analizi ve Etkiler Bakımından Dava ve Arabuluculuk Karşılaştırılması
Görüldüğü üzere arabuluculuk; kararı tarafların verdiği, kısa sürede sonuçlanan, net, garanti, güvenilir, öngörülebilir çözüm içeriyor.
Davada ise şüphesiz en büyük maliyet zaman. Bunun yanında belirsizlik, ilişkilerin bozulması ve yargı sürecinin yoruculuğu var.
Karşılaştırma yapıldığında başka farklılıklar da ortaya çıkıyor. Bu farklılıklardan bazılarını gösteren, uyuşmazlık çözümünde dava ile arabuluculuk karşılaştırılmasına ilişkin başka konuları da içeren tablo aşağıdadır:
Dava – Arabuluculuk Etkiler Karşılaştırması Y. Burak ASLANPINAR Avukat & Arabulucu & Eğitmen |
||
Davada |
Arabuluculukta |
|
Husumet |
Husumet artarak devam eder. |
Beşeri ve ticari ilişkiler dostça devam eder. |
Gizlilik |
Mahkemelerde dava dosyaları ve duruşmalar aleni olup ticari defter ve belgeler alenileşebilir. |
Süreç ve sonuçlar gizli kalır. |
Kendi Kararını Verme |
Sonuç belli değildir. Çıkan karar her iki taraf için de kötü bir sürpriz olabilir. |
Sonuç bellidir. Sonuç tamamen tarafların isteği doğrultusunda ve zorlama olmaksızın ortak bir şekilde belirlenir. |
Esneklik |
Sonuçlar kalıplarla sınırlıdır. Genelde her iki taraf da tam olarak memnun olmaz. |
Sonuçlar esnektir. Farklı, yaratıcı, her iki tarafın memnun olacağı ve mahkemenin hüküm kuramayacağı kararlar verilebilir. |
Öngörülebilirlik |
Sürecin ne zaman ve nasıl biteceği öngörülebilir değildir. Yıllarca süren dava sürecinde hâkim, mahkeme, temyiz ve istinaf mercii hatta kanun defalarca değişebilir. Başta düşünülenden bambaşka bir sonuçla karşılaşmak olasıdır. |
Sürecin ne zaman ve nasıl biteceği tarafların elindedir. |
Kararın Yerine Getirilmesi |
Dava sonucunda haklı çıkılsa dahi karşı tarafın bulunarak kararın yerine getirilebilmesi mümkün olmayabilir. |
Anlaşmanın gereğinin yerine getirilmesi, hem iki tarafın da karşılıklı isteğiyle olması hem de sürecin kısa olması sebebiyle fazlasıyla mümkündür. |
Süre |
Bir davanın ilk derece mahkemesinde ortalama görülme süreleri (2018); Asliye Ticaret Mah. için 521 gün, Asliye Hukuk Mah. için 408 gün, İş Mah. için 629 gündür. Davanın Yargıtay Hukuk Daireleri ortalama görülme süresi (2018) ise 448 gündür. İstinaf süreci ve kararın bozulması ihtimali de dikkate alındığında, en iyimser yaklaşımla toplam süre ortalama 4 yıldır denilebilir[2]. |
Arabuluculuk süresi 1 ilâ 56 gündür. |
Maliyet |
Dava değeri örneğin 10 bin TL olan bir davada ve sonrasındaki icra takibinde; harçlar, bilirkişi, tanık ve karşı vekalet ücretleri gibi taraflara yüklenen masraflar ortalama 5 - 6 bin TL’dir |
Örnek olarak 10 bin TL tutarındaki bir anlaşmada tek masraf olan arabulucu (asgari) ücreti 680 ilâ bin 320 TL’dir. |
Görüldüğü üzere, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildiği konularda arabuluculuk yolu çok sayıda avantaj içeriyor. Elbette bu yöntemle uyuşmazlık çözülemezse yargı yoluna gitmek her zaman mümkün. Ancak arabuluculuk çözümü; daha az zaman, daha az maliyet, daha az sürpriz, daha az stres demek.
Öyleyse, salgın nedeniyle oluşan hukuki hasarda öncelikle arabuluculuk aşısından yararlanmak düşünülmeli. Bunun için, konunun uzmanı bir arabulucuya ya da arabuluculuk merkezine başvurularak, ihtiyari arabuluculuk süreci başlatılabilir.
[1] Y. Burak ASLANPINAR, “Döviz Bedelli Sözleşmelerin TL'ye Dönüşümü İçin Biçilmiş Kaftan: Arabuluculuk”, Hukuki Haber, 13.09.2018.
[2] T.C. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler 2018.
DİĞER YAZILAR
-
Arabuluculuk Anlaşmasının Vergi ve Harç Avantajları
- 03.02.2021
I. Giriş
Arabuluculuk, özellikle ülkemizde dava şartı olduğu 2018 yılının başından itibaren bilinen ve benimsenen bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu yöntemin benimsenmesinin ve yoğun bir şekilde uygulanabilmesinin başlıca nedeni, önemli hukuki avantajlarıdır. Sürecin gizli, kısa süreli ve az masraflı olması, anlaşma halinde uyuşmazlığın bir daha dava açılmamak üzere sonlandırılması, anlaşma belgesinin ilam niteliğinde belge olması gibi hukuki avantajlar gerçekten kurumu cazip hale getirmektedir. Bununla birlikte, arabuluculuğun, vergi ve harç avantajları da oldukça fazladır. Aşağıda vergi türlerine göre ve vergi idaresi görüşleri de çerçevesinde özetlenecek, bir kısmı pek bilinmeyen bu avantajların değerlendirilmesi halinde arabuluculuk yoluyla anlaşma oranının daha da artması olasıdır.
II. Gider yazma avantajı
Arabuluculuk yoluyla anlaşma halinde, tarafların ödeme yükümlülükleri gibi hususların yer aldığı bir “anlaşma belgesi” düzenlenir. Bir tür sözleşme olan bu belgenin en önemli özelliği ilam niteliğinde yani kesinleşmiş mahkeme kararı niteliğinde olabilmesidir.
İlam niteliğinde olan anlaşma belgesine istinaden, faaliyetle ilgili olmak kaydıyla ödenen tutarlar (zarar, ziyan ve tazminatlar); kurum kazancı, ticari kazanç, zirai kazanç, serbest meslek kazancı ve gayrimenkul sermaye iradı şeklindeki kazançlar bakımından gider olarak dikkate alınabilir[1]. Aynı şekilde arabulucuya ödenen arabuluculuk ücreti de gider gösterilebilir.
Diğer taraftan, tarafların üzerinde bir dava açılmamak üzere anlaştığı alacak miktarını içeren, ilam niteliğinde olabilen arabuluculuk anlaşma belgesine istinaden Vergi Usul Kanunu’nun 322. maddesi nezdinde “Vazgeçilen Alacak”, 324. maddesi nezdinde de “Değersiz Alacak” işlemi yapılabilir[2].
İşe iade konusunda arabulucu nezdinde anlaşılması sonucu düzenlenen anlaşma belgesi uyarınca çalışana ödenen işe başlatmama tazminatının, Gelir Vergisi Kanununun 25. maddesinin 1. fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi mümkündür[3].
Arabuluculuk anlaşmasına istinaden işçiye ödenen kıdem tazminatı da gelir vergisinden istisna olup tavanı aşmayan kısmı tevkifata tâbi tutulmamalı yani gelir vergisi stopajı uygulanmamalıdır[4].
III. Katma değer vergisi avantajı
Arabuluculuk ve avukatlık hizmetleri genel olarak yüzde 18 oranında KDV’ye tâbidir. Ancak iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuktaki avukatlık hizmetleri ile buna bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri yüzde 8 KDV’ye tâbidir[5]. Yani arabuluculukta anlaşma sağlanması halinde taraf vekili olan avukat, o uyuşmazlık için müvekkilinden alacağı ücret için daha az KDV hesaplayacaktır.
IV. Damga vergisi avantajı
Taraflar, anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir “resmi işlemde kullanmak isterlerse”, damga vergisi maktu olarak alınır[6]. Söz konusu damga vergisi miktarı; içinde bulunduğumuz 2021 yılı için yalnızca 97.20 TL’dir. Bu miktar, arabuluculuk anlaşmasında yazılı olan miktar bin TL de olsa, 1 milyon TL de olsa, 100 milyon TL de olsa değişmez. Söz konusu avantaj, diğer sözleşmelerin resmi işlemde kullanılmasında kural olarak geçerli olmayıp ilgili sözleşmede bir miktar varsa, bu rakam üzerinden binde 9,48 oranında nispi damga vergisi alınır[7]. Bu halde, arabuluculuk yoluyla yapılacak anlaşma neticesinde oluşturulacak anlaşma belgesine istinaden ödenecek damga vergisi, aynı konuda başka bir şekilde düzenlenecek sözleşmeye göre çok büyük bir damga vergisi avantajı sağlamaktadır.
V. Harç avantajı
Arabuluculuk anlaşma belgesinin gereği yerine getirilmezse (icra edilebilirlik şerhiyle ya da doğrudan icra edilebilir olarak) “ilamlı icra” olarak icra takibi yapılır. Böylece harç maktu olarak alınır. Bir ilamlı icra takibi için yapılacak masraf, yalnızca 100 TL civarındadır. Bu miktar, arabuluculuk anlaşmasında yazılı olan miktar bin TL de olsa, 1 milyon TL de olsa, 100 milyon TL de olsa değişmez.
Ancak “ilamsız icra” (örneğin sözleşmenin icraya konulması) söz konusu olduğunda nispi harç (alacak miktarı üzerinde yüzde olarak) alınır[8].
Harçlar Kanunu’na Ek I Sayılı Liste gereğince yargı harçlarından olan “Karar ve İlam Harcı” kural olarak hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi olarak ve binde 68,31 oranında alınır. Örneğin 1 milyon TL olarak hüküm altına alınan bir kararda, 68 bin 310 TL karar ve ilam harcı ödenmesi gerekir. Ancak “açılmış davalarda uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde, arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda” söz konusu harç maktu şekilde ve yalnızca 59,30 TL (2021 Yılı için) olarak alınır.
VI. Sonuç
Arabuluculuk sürecinin gizli ve kısa süreli olması, anlaşma halinde uyuşmazlığın bir daha dava açılmamak üzere sonlandırılması, anlaşma belgesinin ilam niteliğinde belge olması gibi çok sayıda hukuki avantajı arabuluculuk kurumunu tercih edilir hale getirmiştir.
Bununla birlikte, arabuluculuğun, vergi ve harç avantajları da oldukça fazladır. Arabuluculuk anlaşmasına istinaden ödenen tazminatların ve arabulucu ücretinin gelir ve kurumlar vergisi bakımından gider kabul edilmesi, vazgeçilen ve değersiz alacakta dikkate alınabilmesi, çalışana ödenen tazminatların gelir vergisi stopajına tâbi tutulmaması gibi gelir ve kurumlar vergisi avantajları bulunmaktadır.
İş uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculukta taraf vekili hizmetleri nedeniyle avukatlara ödenecek ücretler, yüzde 18 yerine yüzde 8 KDV’ye tâbi tutulur.
Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir “resmi işlemde kullanmak isterlerse”, damga vergisi maktu olarak alınır.
Arabuluculuk anlaşma belgesinin gereği yerine getirilmezse (icra edilebilirlik şerhiyle ya da doğrudan icra edilebilir olarak) “ilamlı icra” olarak icra takibi yapılabilir. Böylece icra takibindeki harç, nispi değil maktu olarak alınır. Yine “açılmış davalarda uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde, arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda” söz konusu ilam ve karar harcı da nispi değil maktu olarak alınır. Bu itibarla harçlar bakımından da büyük bir mali avantaj mevcuttur.
Arabuluculuk kurumunun sağladığı bu vergi ve harç avantajlarının bilinmesi halinde kurumun daha çok tercih edilecektir. Bununla birlikte, kurumun bu günlere gelmesinde en büyük pay sahibi vergi mükellefi olan arabuluculara ve arabuluculuk görüşmelerinde taraf vekili olarak görev alan avukatlara da özellikle gelir vergisi ve KDV bakımından olan vergi avantajlarının sağlanması halinde, uyuşmazlıkların barışçıl bir çözüm yöntemi olan arabuluculuk yoluyla çözülme oranlarının artacağı açıktır.
* İlk defa Dünya Gazetesi'nin internet sitesinde (dunya.com) yayımlanmıştır.
Kaynakça
[1] Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 26.07.2017 tarihli ve 36026 sayılı Özelgesi.
[2] Aynı yöndeki görüş için bkz. Eyyup İNCE, “Türk Hukuk Sistemindeki Arabuluculuk Anlaşma Belgelerinin Niteliği ve Vergi Hukukuna Etkisi”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı:358, Temmuz 2018, s. 40; Erhan TEKİN, “Arabuluculuk Müessesinin Vergi Kanunları Açısından Değerlendirilmesi”, Vergi Raporu, Sayı:231, Aralık 2018, s. 16.
[3] Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 23.01.2020 tarihli ve 2275 sayılı Özelgesi.306 S. No.lu Gelir Vergisi Tebliği’nin “Tazminat Ödemelerinde İstisna Uygulaması” başlıklı 4. bölümünün 9/4. maddesine göre; “4857 sayılı Kanunun 21. maddesine göre, arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların, işçinin işe başlatılmaması konusunda anlaşmaları halinde, iş sözleşmesi feshedilen hizmet erbabına en çok sekiz aylık ücreti tutarında ödenen işe başlatmama tazminatları da istisna kapsamındadır.”
[4] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 17.01.2020 tarihli ve 62356 sayılı Özelgesi.
[5] 01.10.2019 tarihli ve 1594 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (II) sayılı listenin (B) bölümüne eklenen 32. sıra.
[6] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 26.12.2019 tarihli ve 472115 sayılı Özelgesi.
[7] Y. Burak ASLANPINAR, Hürses, 14.03.2018 (https://www.aslanpinar.com/yayinlarimiz/makaleler-ve-kose-yazilari/arabuluculuk-anlasmasinda-damga-vergisi-avantaji)
[8] ASLANPINAR, a.g.m. -
Arabulucuya Başvurunun Sürelere Etkisi
- 29.05.2020
Devamını okuCovid 19 (Koronavirüs) Salgın Hastalığı, bulaştığı kişilerin bağışıklık sistemi zayıfsa sağlığını bozuyor. Etkili çözüm olarak aşısının laboratuvarda geliştirilmesi bekleniyor.
-
Arabuluculuk Sınavına Hazırlanan Adayların En Çok Tereddüt Ettiği Konu ve Sorularla İlgili Bazı Tespitler
- 22.11.2019
Devamını okuÇankaya Arabuluculuk Merkezi Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Sezercan Bektaş tarafından, 24 Kasım 2019 tarihinde yapılacak arabuluculuk sınavına yönelik olarak hazırlanmış
-
Arabuluculuk Mevzuat Diyagramı - Arabuluculuk Sınavına Hazırlık
- 11.11.2019
Devamını okuÇankaya Arabuluculuk Merkezi Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Sezercan Bektaş tarafından, 24 Kasım 2019 tarihinde yapılacak arabuluculuk sınavına yönelik olarak hazırlanmış