- 14.03.2018
HÜRSES
Uyuşmazlıkların mahkeme dışında barışçıl yollarla çözümünü sağlayan arabuluculuk kurumu, hukukumuzda yeni olsa da toplumun önemli bir kesimi tarafından öğrenilmeye ve benimsenmeye başlandı.
Bu hızlı gelişimin belki de en önemli nedeni arabuluculuk kurumunun sağladığı hukuki ve ekonomik avantajlar.
Kesinleşmiş Mahkeme Kararı Gibi
Örneğin, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması durumunda anlaşılan konular hakkında taraflarca dava açılamıyor. Açılırsa reddediliyor.
Tarafların, avukatlarının ve arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, başka hiçbir işleme gerek kalmadan ilam niteliğinde belge sayılıyor. Yani sadece birkaç günde, kesinleşmiş mahkeme kararı ile aynı güçte bir belge edinilebiliyor.
Her iki taraf ve avukatlarının imzalarından biri yoksa, bu defa mahkemeden alınacak basit bir icra edilebilirlik şerhi ile aynı sonuca ulaşılabiliyor.
Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi halinde, maktu harç alınıyor.
Arabuluculukta Damga Vergisi Maktu: 58,80 TL
Bu noktada çok önemli bir avantaj daha ortaya çıkıyor. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir "resmi işlemde kullanmak isterlerse", damga vergisi de maktu olarak alınıyor. Söz konusu damga vergisi miktarı; içinde bulunduğumuz 2018 yılı için yalnızca 58,80 TL. Bu miktar, arabuluculuk anlaşmasında yazılı olan miktar bin TL de olsa, bir milyon TL de olsa, yüz milyon TL de olsa değişmiyor.
Diğer Durumlarda Vergi Binde 9,48
Buna karşın, söz konusu avantaj diğer sözleşmelerin resmi işlemde kullanılmasında kural olarak geçerli değil. Diğerlerinde, sözleşmede bir miktar varsa, bu rakam üzerinden binde 9,48 oranında nispi damga vergisi alınıyor. Örneğin bir milyon TL üzerinde anlaşılmışsa 9.480,00 TL, yüz milyon üzerinde anlaşılmışsa da 948.000,00 TL gibi yüksek damga vergisi yükümlülüğü çıkabiliyor.
Maliye'nin 9 Mart 2018 Tarihli Özelgesi Var
Arabuluculuk anlaşmalarının resmi işlemde kullanılmasında damga vergisinin nispi değil maktu alınması gerektiği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda açıkça yazıyor (md. 18/3).
Aynı zamanda Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün talebi üzerine verilen 9 Mart 2018 tarihli Özelge'de de ayrıntılı bir şekilde söz konusu damga vergisi avantajı teyit edilmiş (Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı'nın 09.03.2018 tarihli ve 30833 sayılı Özelgesi).
Bu halde, özellikle büyük miktarlı uyuşmazlıklara ilişkin anlaşma yapılırken; dava açılamama, kesin hüküm olma gibi avantajlarının yanında anlaşma belgesinin kullanımındaki damga vergisi avantajı da düşünülerek arabuluculuk yoluna gidilmesi seçeneği mutlaka değerlendirilmeli.
DİĞER YAZILAR
-
Arabuluculuk Anlaşmasının Vergi ve Harç Avantajları
- 03.02.2021
I. Giriş
Arabuluculuk, özellikle ülkemizde dava şartı olduğu 2018 yılının başından itibaren bilinen ve benimsenen bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu yöntemin benimsenmesinin ve yoğun bir şekilde uygulanabilmesinin başlıca nedeni, önemli hukuki avantajlarıdır. Sürecin gizli, kısa süreli ve az masraflı olması, anlaşma halinde uyuşmazlığın bir daha dava açılmamak üzere sonlandırılması, anlaşma belgesinin ilam niteliğinde belge olması gibi hukuki avantajlar gerçekten kurumu cazip hale getirmektedir. Bununla birlikte, arabuluculuğun, vergi ve harç avantajları da oldukça fazladır. Aşağıda vergi türlerine göre ve vergi idaresi görüşleri de çerçevesinde özetlenecek, bir kısmı pek bilinmeyen bu avantajların değerlendirilmesi halinde arabuluculuk yoluyla anlaşma oranının daha da artması olasıdır.
II. Gider yazma avantajı
Arabuluculuk yoluyla anlaşma halinde, tarafların ödeme yükümlülükleri gibi hususların yer aldığı bir “anlaşma belgesi” düzenlenir. Bir tür sözleşme olan bu belgenin en önemli özelliği ilam niteliğinde yani kesinleşmiş mahkeme kararı niteliğinde olabilmesidir.
İlam niteliğinde olan anlaşma belgesine istinaden, faaliyetle ilgili olmak kaydıyla ödenen tutarlar (zarar, ziyan ve tazminatlar); kurum kazancı, ticari kazanç, zirai kazanç, serbest meslek kazancı ve gayrimenkul sermaye iradı şeklindeki kazançlar bakımından gider olarak dikkate alınabilir[1]. Aynı şekilde arabulucuya ödenen arabuluculuk ücreti de gider gösterilebilir.
Diğer taraftan, tarafların üzerinde bir dava açılmamak üzere anlaştığı alacak miktarını içeren, ilam niteliğinde olabilen arabuluculuk anlaşma belgesine istinaden Vergi Usul Kanunu’nun 322. maddesi nezdinde “Vazgeçilen Alacak”, 324. maddesi nezdinde de “Değersiz Alacak” işlemi yapılabilir[2].
İşe iade konusunda arabulucu nezdinde anlaşılması sonucu düzenlenen anlaşma belgesi uyarınca çalışana ödenen işe başlatmama tazminatının, Gelir Vergisi Kanununun 25. maddesinin 1. fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi mümkündür[3].
Arabuluculuk anlaşmasına istinaden işçiye ödenen kıdem tazminatı da gelir vergisinden istisna olup tavanı aşmayan kısmı tevkifata tâbi tutulmamalı yani gelir vergisi stopajı uygulanmamalıdır[4].
III. Katma değer vergisi avantajı
Arabuluculuk ve avukatlık hizmetleri genel olarak yüzde 18 oranında KDV’ye tâbidir. Ancak iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuktaki avukatlık hizmetleri ile buna bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri yüzde 8 KDV’ye tâbidir[5]. Yani arabuluculukta anlaşma sağlanması halinde taraf vekili olan avukat, o uyuşmazlık için müvekkilinden alacağı ücret için daha az KDV hesaplayacaktır.
IV. Damga vergisi avantajı
Taraflar, anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir “resmi işlemde kullanmak isterlerse”, damga vergisi maktu olarak alınır[6]. Söz konusu damga vergisi miktarı; içinde bulunduğumuz 2021 yılı için yalnızca 97.20 TL’dir. Bu miktar, arabuluculuk anlaşmasında yazılı olan miktar bin TL de olsa, 1 milyon TL de olsa, 100 milyon TL de olsa değişmez. Söz konusu avantaj, diğer sözleşmelerin resmi işlemde kullanılmasında kural olarak geçerli olmayıp ilgili sözleşmede bir miktar varsa, bu rakam üzerinden binde 9,48 oranında nispi damga vergisi alınır[7]. Bu halde, arabuluculuk yoluyla yapılacak anlaşma neticesinde oluşturulacak anlaşma belgesine istinaden ödenecek damga vergisi, aynı konuda başka bir şekilde düzenlenecek sözleşmeye göre çok büyük bir damga vergisi avantajı sağlamaktadır.
V. Harç avantajı
Arabuluculuk anlaşma belgesinin gereği yerine getirilmezse (icra edilebilirlik şerhiyle ya da doğrudan icra edilebilir olarak) “ilamlı icra” olarak icra takibi yapılır. Böylece harç maktu olarak alınır. Bir ilamlı icra takibi için yapılacak masraf, yalnızca 100 TL civarındadır. Bu miktar, arabuluculuk anlaşmasında yazılı olan miktar bin TL de olsa, 1 milyon TL de olsa, 100 milyon TL de olsa değişmez.
Ancak “ilamsız icra” (örneğin sözleşmenin icraya konulması) söz konusu olduğunda nispi harç (alacak miktarı üzerinde yüzde olarak) alınır[8].
Harçlar Kanunu’na Ek I Sayılı Liste gereğince yargı harçlarından olan “Karar ve İlam Harcı” kural olarak hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi olarak ve binde 68,31 oranında alınır. Örneğin 1 milyon TL olarak hüküm altına alınan bir kararda, 68 bin 310 TL karar ve ilam harcı ödenmesi gerekir. Ancak “açılmış davalarda uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde, arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda” söz konusu harç maktu şekilde ve yalnızca 59,30 TL (2021 Yılı için) olarak alınır.
VI. Sonuç
Arabuluculuk sürecinin gizli ve kısa süreli olması, anlaşma halinde uyuşmazlığın bir daha dava açılmamak üzere sonlandırılması, anlaşma belgesinin ilam niteliğinde belge olması gibi çok sayıda hukuki avantajı arabuluculuk kurumunu tercih edilir hale getirmiştir.
Bununla birlikte, arabuluculuğun, vergi ve harç avantajları da oldukça fazladır. Arabuluculuk anlaşmasına istinaden ödenen tazminatların ve arabulucu ücretinin gelir ve kurumlar vergisi bakımından gider kabul edilmesi, vazgeçilen ve değersiz alacakta dikkate alınabilmesi, çalışana ödenen tazminatların gelir vergisi stopajına tâbi tutulmaması gibi gelir ve kurumlar vergisi avantajları bulunmaktadır.
İş uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculukta taraf vekili hizmetleri nedeniyle avukatlara ödenecek ücretler, yüzde 18 yerine yüzde 8 KDV’ye tâbi tutulur.
Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir “resmi işlemde kullanmak isterlerse”, damga vergisi maktu olarak alınır.
Arabuluculuk anlaşma belgesinin gereği yerine getirilmezse (icra edilebilirlik şerhiyle ya da doğrudan icra edilebilir olarak) “ilamlı icra” olarak icra takibi yapılabilir. Böylece icra takibindeki harç, nispi değil maktu olarak alınır. Yine “açılmış davalarda uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde, arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda” söz konusu ilam ve karar harcı da nispi değil maktu olarak alınır. Bu itibarla harçlar bakımından da büyük bir mali avantaj mevcuttur.
Arabuluculuk kurumunun sağladığı bu vergi ve harç avantajlarının bilinmesi halinde kurumun daha çok tercih edilecektir. Bununla birlikte, kurumun bu günlere gelmesinde en büyük pay sahibi vergi mükellefi olan arabuluculara ve arabuluculuk görüşmelerinde taraf vekili olarak görev alan avukatlara da özellikle gelir vergisi ve KDV bakımından olan vergi avantajlarının sağlanması halinde, uyuşmazlıkların barışçıl bir çözüm yöntemi olan arabuluculuk yoluyla çözülme oranlarının artacağı açıktır.
* İlk defa Dünya Gazetesi'nin internet sitesinde (dunya.com) yayımlanmıştır.
Kaynakça
[1] Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 26.07.2017 tarihli ve 36026 sayılı Özelgesi.
[2] Aynı yöndeki görüş için bkz. Eyyup İNCE, “Türk Hukuk Sistemindeki Arabuluculuk Anlaşma Belgelerinin Niteliği ve Vergi Hukukuna Etkisi”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı:358, Temmuz 2018, s. 40; Erhan TEKİN, “Arabuluculuk Müessesinin Vergi Kanunları Açısından Değerlendirilmesi”, Vergi Raporu, Sayı:231, Aralık 2018, s. 16.
[3] Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 23.01.2020 tarihli ve 2275 sayılı Özelgesi.306 S. No.lu Gelir Vergisi Tebliği’nin “Tazminat Ödemelerinde İstisna Uygulaması” başlıklı 4. bölümünün 9/4. maddesine göre; “4857 sayılı Kanunun 21. maddesine göre, arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların, işçinin işe başlatılmaması konusunda anlaşmaları halinde, iş sözleşmesi feshedilen hizmet erbabına en çok sekiz aylık ücreti tutarında ödenen işe başlatmama tazminatları da istisna kapsamındadır.”
[4] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 17.01.2020 tarihli ve 62356 sayılı Özelgesi.
[5] 01.10.2019 tarihli ve 1594 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (II) sayılı listenin (B) bölümüne eklenen 32. sıra.
[6] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 26.12.2019 tarihli ve 472115 sayılı Özelgesi.
[7] Y. Burak ASLANPINAR, Hürses, 14.03.2018 (https://www.aslanpinar.com/yayinlarimiz/makaleler-ve-kose-yazilari/arabuluculuk-anlasmasinda-damga-vergisi-avantaji)
[8] ASLANPINAR, a.g.m. -
Covid 19’un (Koronavirüsün) Hukuki Aşısı Bulundu: Arabuluculuk
- 29.05.2020
Devamını okuCovid 19 (Koronavirüs) Salgın Hastalığı, bulaştığı kişilerin bağışıklık sistemi zayıfsa sağlığını bozuyor. Etkili çözüm olarak aşısının laboratuvarda geliştirilmesi bekleniyor.
-
Arabulucuya Başvurunun Sürelere Etkisi
- 29.05.2020
Devamını okuCovid 19 (Koronavirüs) Salgın Hastalığı, bulaştığı kişilerin bağışıklık sistemi zayıfsa sağlığını bozuyor. Etkili çözüm olarak aşısının laboratuvarda geliştirilmesi bekleniyor.
-
Arabuluculuk Sınavına Hazırlanan Adayların En Çok Tereddüt Ettiği Konu ve Sorularla İlgili Bazı Tespitler
- 22.11.2019
Devamını okuÇankaya Arabuluculuk Merkezi Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Sezercan Bektaş tarafından, 24 Kasım 2019 tarihinde yapılacak arabuluculuk sınavına yönelik olarak hazırlanmış