- Tarih: 24/02/2022
Eser Sözleşmesinden Kaynaklı İş Bedelinin Tazminine İlişkin Davada Arabuluculuk Dava Şartı Olarak Aranır.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
BEŞİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas: 2021/1947
Karar: 2022/305
Tarih: 24.02.2022
TÜRK MİLLETİ ADINA
İSTİNAF KARARI
BAŞKAN :...
ÜYE : ...
ÜYE : ....
KATİP : ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA.... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2021
NUMARASI : ... Esas - ... Karar
DAVACI : ...
...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ....
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ....
Av.. ...
Av...
Av....
Av. ...
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/02/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı iş sahibinin Konya İli ... İlçesi, .... mahallesi, ... ada ... parselde kain arsa üzerine 31/12/2013 tarihli .... sayılı yapı ruhsatı ile inşasına başlanılan yapının statik projelerinin inşaat mühendisi olan davacı tarafından yapıldığını, inşaatta yapılan değişiklikler nedeniyle davacının yapının statik projelerinde tadilata gittiğini, bu ilave iş nedeniyle davacıya ödeme yapılması gerektiğini, bu halde davalının davacıya herhangi bir ödemede bulunmadığını belirterek, açılan davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesine, uzman bilirkişiler tarafından yapılacak hesaplamalar neticesinde statik proje bedelinin tespit edilerek davalı iş sahibinden davatarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın değerinin sözleşme kapsamında belirlenebilecek durumda olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki bir yararının bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği ilave işi kabul etmemekle birlikte 25/01/2016 tarihinden önce yapıldığını, kanunda belirtildiği üzere 5 yıl içerisinde talep edilmediğinden bedelin dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında betonarme yapının statik işlerinin gerçekleştirilmesi hususunda sözleşme düzenlendiğini, sözleşme gereği edimini eksiksiz yerine getirmesi gerekirken davacının kusurundan kaynaklı değişiklikler yapılmak zorunda kalındığını, davalının sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerini yerine getirdiğini, fatura bedellerini ödediğini, davacının iddia ettiği ilave işi kabul etmediklerini ve davacının ilave iş sebebiyle kendilerinden herhangi bir ücret talebinde bulunmadığını savunarak, öncelikle davanın usulden reddine, esasa geçilmesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Davanın açılış tarihi ve davadaki taleplerin mahiyeti itibariyle, davaaçılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Davanın 25/01/2021 tarihinde açıldığı, davaaçılmadan önce arabulucuya başvurulmadığının dava dilekçesi içeriğinden açıkça anlaşılması nedeniyle, davacı tarafa arabuluculuk tutanağının aslı veya arabulucu onaylı suretininin ibrazı için süre verilmesinin gerekmediği sonucuna varıldığı, her ne kadar davacı vekilince arabuluculuk son tutanağı örneği sunulmuş ise de; dava açıldıktan sonra arabuluculuk faaliyetinin başladığı sunulan evraklardan anlaşıldığı, dava açılmadan önce arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı eksikliğinin giderilmediği" gerekçesiyle; davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Asliye Ticaret Mahkemesince davanın esasına girilmeden önce arabuluculuk sürecinin tamamlandığını, söz konusu arabuluculuk son tutanağı ile birlikte dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesininde talep edildiğini, kanun hükmünün katı uygulanmasının hak arama hürriyetini aşırı derecede zorlaştıracak şekilde yorumlanamayacağını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Somut olay da taraflar tacir olup, davanın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle TTK.'nun 4/1 maddesine göre nisbi ticari dava niteliği taşıdığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı vekili tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu ve her davanın açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği hususu göz önüne alındığında, ilk dava tarihi itibariyle ticari nitelikteki davanın arabulucuya başvurmadan açılması Kanuna aykırı olduğundan dava şartı olup zorunlu hale getirilen arabuluculuk 6100 sayılı HMK'nin 115/son maddesi kapsamında sonradan tamamlanabilir bir dava şartı da olmadığından ilk derece mahkemesince, 6102 Sayılı TTK un 5/A ve 6100 Sayılı HMK un 114/2 ve 115. maddesi davanın arabulucuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya.... Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/10/2021 tarihli, ......Esas ....Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL'nin mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İstinaf karar tebliğ işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 24/02/2022
DİĞER YAZILAR
-
Arabulucunun arabuluculuk toplantısına yaptığı daveti usulüne uygun yerine getirmemiş olması usulden ret sebebi olamaz
- 02.12.2022
Devamını okuArabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması halinde dahi arabuluculuk dava şartı gerçekleşmiş sayılır.
-
Kambiyo Senedine Dayalı Açılan Menfi Tespit Davalarında Arabuluculuk Dava Şartı Değildir
- 24.05.2022
Devamını okuDava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Ancak menfi tespit davaları sonunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilememektedir. Bu sebeple ticari davalarda arabuluculuğa başvurma şartı, menfi tespit davalarını kapsamamaktadır.
-
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinden Kaynaklı Alacak Arabuluculuk Son Tutanağı ile Temerrüde Sebep Olur
- 18.05.2022
Devamını okuSomut olayda, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinden kaynaklı işçi alacağının mevcut olması sebebiyle iş mahkemeleri açısından dava şartı arabuluculuğa başvurulmuştur.Arabuluculuk ile bir anlaşmaya varılamamış ve uyuşmazlık mahkemeye taşınmıştır.Mahkeme, son tutanak ile işverenin temerrüde düştüğünü kabul ederek borcun ve faizin hesaplanmasını sağlamaktadır.
-
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A maddesi ile Getirilen Dava Şartı Arabuluculuk Düzenlemeden Sonraki Uyuşmazlıklar İçin Uygulanır
- 09.05.2022
Devamını okuSomut olayda, tüketici kredisi kullanan alacaklının kartel faizlere karşı açtığı tazminat davasının dava şartı arabuluculuğa tabii olup olmadığu uyuşmazlık konusu olmuştur ancak bu husus ticari bir alacak değildir. Tüketici mahkemesi için arabuluculuk şartının getirilmesinden önce açılan bir dava olduğundan dava şartı arabuluculuğa başvuru zorunlu değildir.